Sagopa Verse:
Zaman geriye dönmemek üzere kapını çarpan umursamaz
güvenim dört nala kaçan bir korkak, soğuk ısımı çalar.
Donan yüzüm alevsiz yanar. Kulak rengim pancar
Adımı anar lakırdılar.
Ya Allah!... Garibin başını yaktılar, onlar apse oydular.
Alnıma kabzeyi vurdular, güven evimi yaktılar,
hatrın hasını çaldılar. Yemin olsun duyan kulaklar,
dırdırlardan bıktılar.
hain davran, devran aylak, kıvran ahmak, yürür kervan
ürür it-köpek-çakal-salak-o !...
evet musikim sanattır, dibini beceren attır.
Sagopa stara addır.
İnan bu ayaklara giderek azalır derman.
Önümde melekten bozma şeytan, elinde soğuk tırpan
güneş gözünü açana dek, karabasanla hırpalan
kuma döner dağ olan, tedirgin keloğlan.
talan, bahçe bağ olan, yalan dilimden firak olan.
kalp bağımdan en güzel güldür yazık elimde solan
rabbim Sago viran, kimi zaman yalnızlık yaman
savursanda batıramayacak gemilerimi fırtınan
Nakarat:
Tabutlara sığmayacak kadar intihar var, şeytanın siparişi
dünyanın ninnisi olmuş sirenler, ya RAB bizi özler
Şah damarım attıkça yaşını silerim çeşmin, solar hayat resmin
umut nerdesin,yine bittin nerelere gittin ben seni göremeden?
Kolera Verse:
İlkin sizi tanıştırayım bu sadık devem Gubar-ı Gam
Öpeyim geçsin dizindeki yara dün girdiğimiz savaştan
bir kaç bedevi saldırdı, mübarek oldu bana gazam
hem beni korudu hem gönlümü bu sadık devem Gubar-ı Gam
Pejmürde etti bizi bu çöl develerin en sadığı
hilal çıktı uyku bastı yok mu çölün sığınağı?
devem ağam dedi uzan sırtım eğri ama dayan
sensiz uyku bana haram anca senle manzaram
Gubar-ı Gam Esen'im dedi şurası akrep vadisi
sözleri seni incitmesin muşhurdur onların iğnesi
ağlamaktan kör olmuş onlar yüzünden çöl faresi
iplik ol da süzül onan sen nur onlar zifiri
Vadiye vardık yol kesildi tırmandı Gubar'a elçisi
kulağıma eğilip kulağın kepçe, dişin çarpık deli dedi
kepçe olsa duyar kulak ve bu diş koparır iğneni
yolum uzun gazla Gam bunlar zakkum meyvesi
Geçti aradan zaman sade duyan Rab ve Gam
çölden çorak gönlüm aç bu hasretinle uyuyamam
seni bulmak adına çabam, kumda gezip dolaşmam
ben karanlık bir kasabayım sabrımın adı Gubar-ı Gam
Nakarat:
Tabutlara sığmayacak kadar intihar var, şeytanın siparişi
dünyanın ninnisi olmuş sirenler, ya RAB bizi özler
Şah damarım attıkça yaşını silerim çeşmin, solar hayat resmin
umut nerdesin,yine bittin nerelere gittin ben seni göremeden?
Zaman geriye dönmemek üzere kapını çarpan umursamaz
güvenim dört nala kaçan bir korkak, soğuk ısımı çalar.
Donan yüzüm alevsiz yanar. Kulak rengim pancar
Adımı anar lakırdılar.
Ya Allah!... Garibin başını yaktılar, onlar apse oydular.
Alnıma kabzeyi vurdular, güven evimi yaktılar,
hatrın hasını çaldılar. Yemin olsun duyan kulaklar,
dırdırlardan bıktılar.
hain davran, devran aylak, kıvran ahmak, yürür kervan
ürür it-köpek-çakal-salak-o !...
evet musikim sanattır, dibini beceren attır.
Sagopa stara addır.
İnan bu ayaklara giderek azalır derman.
Önümde melekten bozma şeytan, elinde soğuk tırpan
güneş gözünü açana dek, karabasanla hırpalan
kuma döner dağ olan, tedirgin keloğlan.
talan, bahçe bağ olan, yalan dilimden firak olan.
kalp bağımdan en güzel güldür yazık elimde solan
rabbim Sago viran, kimi zaman yalnızlık yaman
savursanda batıramayacak gemilerimi fırtınan
Nakarat:
Tabutlara sığmayacak kadar intihar var, şeytanın siparişi
dünyanın ninnisi olmuş sirenler, ya RAB bizi özler
Şah damarım attıkça yaşını silerim çeşmin, solar hayat resmin
umut nerdesin,yine bittin nerelere gittin ben seni göremeden?
Kolera Verse:
İlkin sizi tanıştırayım bu sadık devem Gubar-ı Gam
Öpeyim geçsin dizindeki yara dün girdiğimiz savaştan
bir kaç bedevi saldırdı, mübarek oldu bana gazam
hem beni korudu hem gönlümü bu sadık devem Gubar-ı Gam
Pejmürde etti bizi bu çöl develerin en sadığı
hilal çıktı uyku bastı yok mu çölün sığınağı?
devem ağam dedi uzan sırtım eğri ama dayan
sensiz uyku bana haram anca senle manzaram
Gubar-ı Gam Esen'im dedi şurası akrep vadisi
sözleri seni incitmesin muşhurdur onların iğnesi
ağlamaktan kör olmuş onlar yüzünden çöl faresi
iplik ol da süzül onan sen nur onlar zifiri
Vadiye vardık yol kesildi tırmandı Gubar'a elçisi
kulağıma eğilip kulağın kepçe, dişin çarpık deli dedi
kepçe olsa duyar kulak ve bu diş koparır iğneni
yolum uzun gazla Gam bunlar zakkum meyvesi
Geçti aradan zaman sade duyan Rab ve Gam
çölden çorak gönlüm aç bu hasretinle uyuyamam
seni bulmak adına çabam, kumda gezip dolaşmam
ben karanlık bir kasabayım sabrımın adı Gubar-ı Gam
Nakarat:
Tabutlara sığmayacak kadar intihar var, şeytanın siparişi
dünyanın ninnisi olmuş sirenler, ya RAB bizi özler
Şah damarım attıkça yaşını silerim çeşmin, solar hayat resmin
umut nerdesin,yine bittin nerelere gittin ben seni göremeden?